Kehribar, doğanın binlerce yıllık süreçte bizlere sunduğu eşsiz bir mücevherdir. Ancak ateş kehribar, doğal kehribarın aksine insan eliyle üretilen, göz alıcı bir malzemedir. Türk kültüründe kehribar, hem süs eşyası hem de tılsımlı bir taş olarak kabul edilir. Ateş kehribar ise, doğal kehribarın yerini almasa da, rengi ve parlaklığıyla adeta bir ateşi andıran bu madde, özellikle tesbih severlerin dikkatini çeker.
Ateş kehribar, adını içindeki kırmızı, turuncu ve sarı tonlarının ateşi andıran görüntüsünden alır. Bu madde, doğal damla kehribarın yıllar içerisinde taklit edilmesiyle üretilmiştir. İnsan eliyle yapılan bu malzeme, doğal kehribarın estetik görünümünü yansıtmakla birlikte, daha uygun maliyetli bir alternatiftir. Türk kültüründe, ateş kehribarın enerji verdiğine ve negatif enerjileri uzaklaştırdığına dair inançlar bulunsa da, bu özellikler doğal kehribara atfedilen niteliklerdir.
Ateş kehribar, özellikle tesbih yapımında tercih edilir. Türk el işçiliğiyle birleşen bu madde, hem estetik hem de ekonomik değeriyle öne çıkar. Ayrıca, kolye, küpe ve bileklik gibi takıların yapımında da kullanılır. Türk kültüründe, kehribar tesbihler, hem bir aksesuar hem de bir gelenek sembolü olarak kabul edilir. Ancak ateş kehribar, doğal kehribarın yerini tutmasa da, benzer bir görünüm sunar.
Ateş kehribar, insan yapımı bir malzeme olduğu için doğal kehribara göre daha dayanıklıdır. Ancak yine de özenli bakım gerektirir. Temizlerken sert kimyasallardan uzak durulmalı ve yumuşak bir bezle silinmelidir. Ayrıca, uzun süre güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır, çünkü bu maddenin rengini soldurabilir.